Kitapların da bir hayatları vardır;
iyi, kötü yaşadıkları. Maceraları vardır;
karşılaştıkları. Mesela kimisi tuvalette
okunurken düşer bir su birikintisinin üstüne.
Kimisi yarım bırakılır sebepsiz yere.
Kimisi ateşe atılır öfkeyle.
Kimisi de düşebilir kolayca tarihin
çöp sepetine. Ya da çöplenir gibi okunabilir bazı kitaplar. Garip bir iştiha, sonuçsuz bir arama, sürekli açlık haline rağmen geçici doyumlarla rahatlama, belli belirsiz bir zehirlenme, geceleri ölüp gündüzleri dirilme ve gündüzleri ölünce geceleri sessizce direnme ...
İşte bildiğimiz çöplenme ...