Gönderi

bana kalırsa Margritte, andırışı benzeyişten ayırmış ve birincisini ikincisine karşı kullanmıştır. benzeyişte bir "model" vardır ve bu kendisinden çıkarılabilecek olan ve gittikçe silikleşen bütün kopyaları düzenle sıralar ve kademeleştirir. benzeyişin temelinde, buyuran ve sınıflayan bir ilk başvuru noktası vardır. andırış ise, başları da sonları da olmayan, bir yönde olduğu gibi bir başka yönde de izlenebilen ve hiçbir kademeleşmeye boyun eğmeyen, ama kendilerini küçük farklardan yine küçük farklar arasında üretip duran diziler halinde gelişir. benzeyiş, egemenliği altında bulunduğu canlandırmaya hizmet eder; andırış ise, kendisini bir uçtan öbür uca geçen yinelemenin hizmetindedir. benzeyiş, geri getirmek ve tanıtmakla yükümlü olduğu model olarak kendini ortaya koyar; andırış ise, hayaleti (sureti), benzeyenle benzeyen arasındaki belirsiz ve geri dönebilir bir bağlantı olarak dolaştırır.
·
124 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.