Gönderi

Şemseddin Sivasi
vâsıl olmaz kimse hakk’a cümleden dûr olmadan kenz açılmaz şol gönülde tâ ki pürnûr olmadan sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede hakk pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan hakk cemalin kâbe'sini kıldı âşıklar tavaf yerde kâbe, gökyüzünde beyt-i mamûr olmadan mest olanların kelâmı kendiden gelmez veli ya niçin söyler ene’l-hak, kişi mansûr olmadan? mest olup meydane geldim ta ezelden ta ebed içmişem aşkın şarabın âb-ı engûr olmadan "mûtû kable en temûtû" sırrına mazhar olan haşr-ü neşri bunda gördü nefha-i sûr olmadan âşıkın çok derdi amma sırrın izhâr eylemez söylemesi terk-i edeb çünki destûr olmadan bir acaîb derde düşmüş tutuşur şemsî müdâm hakk'a makbûl olmak ister, halka menfûr olmadan
·
91 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.