Gönderi

Osmanlılar'ın matbaa karşısında tutumları özellikle ilginçtir. III. Murat'ın 1590'lardaki bir fermanıyla, Arap harfleriyle italya'da basılmış, dini olmayan kitapların satışı serbest bırakılmıştı. Osmanlılar matbaanın yararlarını biliyorlardı; Peçuylu (Peçevi) (ö. 1650) Macar kaynaklarına göre matbaanın geniş bir tarifini yapar ve ilmin yayılması için faydasından söz eder. Elçi Busbecq, 1555 gibi erken bir tarihte Osmanlıların dini kitaplar basmayı günah saydıklarını yazar. İstan­bul'da göçmen Yahudilerin kendi kitaplarını bastıkları bir matbaa ise, 1494'ten önce kurulmuştu. Osmanlı-Türk Matbaası ancak 18. yüzyılda bir devlet girişimi sonucu kurulmuştur. 1683- 1699 bozgun yıllarında Osmanlılar Batı medeniyeti­ nin üstünlüğünü kabul etmiş ve laik uyanma çağı başlamıştır. Damat İbrahim Pa­şa'nın sadrazamlığı sırasında, 1721'de Fransa'ya elçilikle gönderilen açık fikirli Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi'ye, Avrupa icadları hakkında bilgi toplama talimatı verilmişti. Onun oğlu Said Çelebi Paris'te matbaa ile ilgilenmiş, daha sonra bir matbaa kurmak için girişimde bulunmuş, Sultan'ın iznini sağlamış, (1727) mat­baa işlerinden anlayan bir Macar'ı, İbrahim Müteferrika'yı bularak ilk matbaayı kurmuştur. Verilen izinde, yalnız din dışındaki eserleri basması kabul edilmişti. Matbaanın bastığı ilk eser Vankulu lûgatıdır (1729)
Sayfa 202 - PdfKitabı okudu
·
180 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.