Gönderi

BİR TEK KURUŞU BİLE EKSİK DEĞİLDİ Avrupalı bir ressamın Osmanlı İstanbul'unda yaşadığı olayı kendisinden dinleyelim: "İçerisinde -o zamanın parası ile-bin kuruş olan bir torba ile Beyoğlu'na doğru gidiyordum. Tophane İskelesi'ne çıkarken torbam yırtıldı. Paraların bir kısmı rıhtımın üstüne bir kısmı da denize döküldü. "Eyvah" bile demeden çevrede bulunan insanlar bir anda paralara yöneldiler. Herkes bir şeyler topluyordu. Hatta kayıkçılar da suya dalıp denizin dibine inen paraları çıkarmıştı. Ben şaşırmış bir halde olan biteni izlemekteydim. Bir de ne göreyim! Herkes topladığı paraları torbamın içine koymaya başladı. Şaşkınlığım devam ediyordu. Yaptıklarına karşılık cömertlik yapmak istedim ama kim olsa aynısını yapardı dercesine hiçbiri yardımı kabul etmedi. Zaten o kadar kalabalıklardı ki hepsine bahşiş yetmezdi. Toplama işlemi bittikten sonra bir hamal torbayı sırtlayıp evime kadar götürüverdi. Eve çıkar çıkmaz birçoğunun kaybolduğunu düşünerek paralarımı saymaya başladım. Bir de ne göreyim, torbamın içinde tamı tamına bin kuruş vardı. Gözlerime inanamamıştım. Bir kez daha saydım ama sonuç değişmemişti. Bir tek kuruşum bile eksik değildi."
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.