Gönderi

Baba'ya bir keresinde, General Taheri'nin kızının neden hâlâ evlenmediğini sormuştum. Talibi çıkmıyor, dedi Baba. Uygun bir talip yani, diye düzeltti. Başka da bir şey söylemedi aslı astarı olmayan, ölümcül söylentilerin genç bir kadının kısmetini nasıl kapayıverdiğini iyi bilirdi. Afgan erkekleri, özellikle de saygın ailelerden gelenler, maymun iştahlı yaratıklardı. Üstelik çok da ürkektiler: En küçük bir fısıltı, şöyle bir dokundurma, onları ürkmüş kuşlar gibi kaçırmaya yeterdi. Dolayısıyla, düğünler birbirini izlemiş ama kimse çıkıp da Süreyya'ya aheste horo söylememişti; avuçlarına kına süren, duvağının üstünde Kuran tutan olmamıştı; düğünlerde onunla dans eden tek erkek, General Taheri'ydi. Ve şimdi bu kadın, bu anne, yürek burkan hevesi, çarpık tebessümü ve gözlerinde gizleyemediği umutlarla, karşımdaydı. Yalnızca cinsiyetimi belirleyen genetik piyango sayesinde kazandığım güç, beni bile az çok ürküttü.
Sayfa 153Kitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.