Gönderi

"Hiçbir şeye sesini çıkarmazdı, ama içinde, sesini çıkarmadığı şeylerin sesi birikirdi. Bir ses kumbarası gibi tıka basa dolardı içi: Söyleyemediği, üzüldüğü, yokluğunu hissettiği, anlayamadığı, yüzleşemediği, kızdığı, alındığı, göstermediği gözyaşlarının sesiyle. Bütün sesler, kim bilir nasıl bir infilakla metal, parlak gülleler olarak ortalığa saçılacakları günü dipte, haince göz kırparak, sinsice beklerdi." | Filiz Özdem |
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.