Gerçeği hiç fark etmemiş olmayı yeğlerdim. Hiç olmazsa uykum kaçmaz, iştahım kesilmezdi o zaman. Bu yeni bilgiyi kafamdan atmanın bir yolu var mıydı? Ne de olsa yalnızca acı gibi bir şeydi; başıma bıçak ucu gibi keskin, saplanmıştı. Aslında bıçak bile değildi, iki sözcüktü yalnızca, ellerimle kulaklarımı kapayıp defedemeden önce beynime ok gibi saplanan bir ibare. Beynimdeki bir kurşunu çıkarır ya da bir uru çıkarıp atarcasına onu kafamdan çıkarabilecek bir şey yok muydu?