Gönderi

Kuran'ın muhataplarının çelişkisini kendi metinleri üzerinden göstermesi
Kur'an-ı Kerim, davasını ispat için Tevrat'ın yazılı metnine referans vermekten çekinmez: "Tevrat indirilmeden önce, İsrail'in (yani Yakub'un) kendi nefsine haram kıldığı hariç, diğer bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi. De ki: İşte meydan! İddianızda samimi iseniz, Tevrat'ı getirip okuyun!" (Âl-i İmrân, 3/93.) Ayet, Tevrat'ın Tekvin Kitabı'nın 32. bap 31. pasajına işaret etmektedir. Çünkü Yahudiler, Kur'an'ın, Tevrat'ın hükümlerini neshetmesini kabul etmiyorlardı. Onlara göre Kur'an, Allah'tan gelen bir kitap olsaydı, deve eti gibi onların yemediği şeyleri helal kılmazdı. Yani neshin Allah'a yakışmayacağını söylemek istiyorlardı. Oysa direkt Kur'an'ın atıf yaptığı Tevrat metninde, aynı konuda neshe delil vardı: "Yakup Peniel'den ayrılırken güneş doğdu. Uyluğundan ötürü aksıyordu. Bu nedenle İsrailliler, bugün bile uyluk kemiğinin üzerindeki siniri yemezler. Çünkü Yakup'un uyluk kemiğinin başındaki sinire çarpılmıştı." (Tekvin, 32/31-32). (...) Kur'andaki ifade: "Tevrat'ı getirip okuyun!" şeklinde. Gerçekten atıf yaptığı pasajda, onların iddiası aleyhine delil var. Yakup'tan (a.s.) önce uyluk kemiği üzerindeki siniri yedikleri ve ondan sonra yemedikleri anlaşılıyor. Onların, "deve eti" vb. konusundaki iddialarının aleyhine, kendi eserlerinden cevap getiriliyor; hem de "Tevrat'ı getirin, okuyun!" denilerek.
·
116 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.