Gönderi

"Merhaba," diye fısıldadı. Rahatlayarak tuttuğum nefesimi bıraktım. "Merhaba." "Bu gerçekten senin yüzün mü?" diye sordu. Boş bir ifadeyle beni izlerken gözleri kapanıyordu. "Çok sevimli." "Şey, , teşekkürler?" dedim rahatsız bir şekilde. Yanaklarını hâlâ ellerimin arasında tutuyordum. "Sahip olduğum tek yüz bu." "Beğendim," diye fısıldadı. "Hoş bir yüz." Bunu söyledikten sonra öne doğru eğilip gözlerini tekrar kapattı. "Hayır, hayır, hayır," dedim boğuk bir sesle. Bir yandan da onu sertçe sarsıyordum. "Benimle kal!" İnledi ve gözlerini kıpıştırarak tekrar kendine geldi. "Aferin." dedikten sonra derin bir nefes verdim. "Şimdi, uyanık kal." "Sen kimsin?" derken başını dik tutmak için ellerimden güç alıyordu. "Ben Johnny," dedim sırıtışımı bastırarak. "Peki sen kimsin?" "Shannon diye fısıldadı. Gözleri hafifçe kapandı ama yanaklarını dürttüğümde hızla geri açıldı. Usulca iç çekip, "Nehir gibi," diye ekledi. Verdiği cevaba kıkırdadım. "Pekålå, nehir gibi Shannon." dedim.
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.