Belirsizlikle uğraşan çağdaş sinemacılar arasında en seçkin ve anlaşılmaz olan yönetmen David Lynch'tir. Mullholland Çıkmazı'nda (Mullholland Drive/2001) kasıtlı olarak yanlış yönlendirici ipuçlarıyla kabusvari, neşeli ve rahatsız edici öğeler öyle tuhaf bir yolla harmanlanmıştır ki, finalde bile filmin gerçek çekirdeğinin ne olduğundan emin olamayız. Aslında on iki bölümlük bir televizyon dizisi olarak planlanmış filmin son
bölümü, ortaya konan fragmanların olası potansiyel versiyonlarından biridir. Müzmin bir spekülatör olan Lynch, her bölümü bilmecemsi yanlarını korumayı seçmiştir: Bunlar gerçek mi yoksa fantazi sahneleri mi, rüya mı yoksa hayal gücü müdür? Yoksa hepimiz kadın kahramanın hafıza kaybının kurbanları mıyız ve / veya kayıp parçalar nedeniyle bilinmeyen bir boşluğa mı düştük? Hangi "kart"ın entrikanın bir parçası olduğunu ve düzensizliğin oyun için ne derece özsel olduğunu asla bilemeyiz. Bakış açısındaki (kimin bakışı, hangi açıyı izliyoruz?) sürekli değişim kaçınılmaz olarak, içinde yalnızca ıstıraplı korkunun kalıcı olduğu, yarı ciddi, ironik ve tepe taklak olmuş bir melodrama yol açar. Lynch'e göre bu korku, fazlasıyla rasyonel bir evrenin parçalara ayrılmasının kötücül (ya da yalnızca neşeli) macerasıdır.