Gönderi

Ülkücü-milliyetçi veyâ ‘millî ülkü’cülerin, bir hayli muğlak ve müphem bir arka plandan beslenen, kimi ‘Baasçı’, kimi ‘Maocu-ulusalcı’ takımı ile aralarına bâriz bir çizgi çekmeleri gerekiyor. Ne zaman başörtüsü, Kur’an kursu ve imam-hatip tartışması gündeme gelse küplere binen bu samimiyetsiz gruplarla aynı siyâsî dil ve söylemi kullanmak, benzer bir siyâsî tavır sergilemek ne esasta (stratejik olarak), ne de teferruatta (taktik olarak) doğrudur. ‘Esas’tan bakınca şunu görmeliyiz (veyâ unutmamalıyız): Düne kadar herkesle birlikte ülkücü milliyetçilere de her türlü iftirâyı atmakta beis görmeyen; arkadaşlarımızı, ev adreslerinden oturdukları apartman dâirelerinin okla işaretli fotoğraflarını yayımlamaya kadar komünist eylemcilere hedef göstermekten çekinmeyen, düne kadar Kıbrıs’taki Türk askerini işgâl gücü olarak îlân eden bir unsurla bir araya gelerek hangi vatanı ve hangi milleti savunabileceğimizi iyi düşünmeliyiz.
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.