Gönderi

Çocuklarımıza her güzel şeyi, sevgiyle anlatmalıyız . Her doğru şeyi doğru açıklamalıyız. Her iyi şeyi güzelce benimsetmeliyiz. Öncelikle O’nu, herkesten ve her şeyden çok daha güzel anlamalı ve anlatmalıyız. Hatta, anlamak ve anlatmak yetmez; bu muhteşem güzelliği yaşamalıyız. Onunla olmalıyız. Onunla dolmalıyız. Onsuz zamanımız, ondan uzak anımız geçmemeli. Bir gönül sultanının dediği gibi, “ Onu hatırlamaktan utanmalıyız .” O hatırlanmamalıdır. Çünkü her hatırlama , bir unutmadan sonra gelir . Öyleyse , Onu unuttuğumuzu gösteren hatırlamayı kendimize yakıştırmamalıyız . O unutulur mu? O’nu unutmak, her şeyi unutmaktır. O’nu unutmak, kendimizi unutmaktır. O’nu unutmak, kendimizi nefsimizin eline bırakmaktır. O nefis ki, daima kötülükten, yanlışdan ve aykırı olandan yanadır. Oysa ki, nefsi Yaratan, onunla bizi deniyor, imtihan ediyor. Bu dünya imtihanı ile, iyiliğin kaynağı olan Rabbimiz’e bağlılık derecemiz ölçülüyor. Bakalım ve görelim ki, kötülük odağı olan nefis ve şeytan mı, yoksa iyilik kaynağı Yüce Yaratıcı mı dostumuz?
Sayfa 11
·
148 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.