Gönderi

şubat - 26.bölüm giriş sahnesi (saltuk ve gülüm)
saltuk: istanbul, evrenin en kadim kentlerinden biri. insana ait ilk izler bu şehirde görüldü. üç yüz bin yıl istanbul vardı, üç yüz bin yıl. gülüm: istanbul, şairlere de katillere de ev sahipliği yaptı. kardeşinin canına kasteden milyonlarca zalimi görmezden geldi. sustu. sustu ve onlara ev sahipliği yapmaya devam etti. saltuk: ben istanbul da doğmadım, onun için de çocukken hep çok şanssız olduğumu düşünürdüm. gülüm: ben istanbul da doğdum, bu yüzden hep çok şanssız olduğumu düşündüm. saltuk: buraya geldiğimde 8.4 yeni olmuştu. bütün insanlar çok çaresiz ve acınacak haldeydi. daha doğrusu benim gördüklerim, sokaktakiler. zaten sokakta olmayanlar hakkında o zaman hiçbir fikrim yoktu. herkesi geldiğim yerdeki kadar az veya çok sanıyordum. gülüm: ben 8.4 'ü yaşadım. hepimiz çok çaresiz ve acınacak haldeydik. sokakta olmayanlar için ise değişen bir durum yoktu. çünkü onlar 8.4 'ten öncede evlerindeydiler. sokağa çıktıklarındaysa bizi hiçbir zaman görmezlerdi. saltuk: çocukken babam istanbul hakkında birçok şey anlatırdı. buradakilerin yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarındaymış. buradaki insanlar çok mutluymuş. gülüm: derler ki bu şehirde herkes yalnızmış, burada hayat çok zormuş. yaşamak için devamlı bu şehre ihanet etmek zorunda kalırmışsın. saltuk: bu şehre geldikten sonra gördüm ki, herkes kendi tercih ettiği gibi yaşar. gülüm: çocukluğumdan beri bana şu öğretildi: eğer bu şehirde bir sahip çıkanın yoksa ayakta kalmak için yapamayacağım şey yoktur. saltuk: ben buraya geldim ve gördüm ki eğer bu şehirde bir sahip çıkanım yoksa korçi, sahip çıkacağın insanlar bulmak zorundasın. gördüm ki bu şehirde başka türlü ayakta kalmak mümkün değil. çünkü senin sahip çıktıkların mutlaka sana bir gün sahip çıkarlar.
·
70 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.