Gönderi

İstanbul Sözleşmesi'nin kadını sahiplenen ve onu "güçlü" kılan adeta, "Senin keyfini kaçırdı. Hadi onu cezalandır, arkandayız." der gibi kışkırtan tavrı birliktelik sonlandıktan sonra birden değişiyor: Kadın polise telefon ettiği an erkeği evden 6 ay uzaklaştırabiliyor ama pişman olup, şikâyeti geri çekemiyor. Erkeği geri, eve alamıyor. İstanbul Sözleşmesi diyor ki; "... Şikayette bulunulmasına bağlı olmamasını ve mağdur şikâyetini veya ifadesini geri alsa bile kovuşturmanın devam etmesini sağlamak üzere..." Yani kadın, "erkeği evden atarken" güvenilir ve güçlü biri olup, beyanı esas kabul edilirken, erkekle beraberliğine geri dönmek istediğinde, "kadın gücünün" arkasındaki kudret ortadan kayboluyor ve kadın ne istediğini bilmeyen, beyanının hiçbir hükmü olmayan, güvensiz, aciz birine dönüşüyor.
Sayfa 128Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.