Gönderi

Çeşitli başarısızlıklar arasından insan kendine saygısını en az zedeleyenini seçer: Kendisini en az düş kırıklığına uğratanı. Benim başarısızlığım da sanat, din ve insanları kapsıyordu. Sanatta başarısızdım (bunu şimdi birden düşündüm) çünkü insanın açık, belirgin bir kişiliği olduğuna inanmıyorum. ("İnsanlar," diye yazıyor Pursewarden, "sürekli olarak neyseler o mudurlar, yoksa tıpkı eski sessiz filmlerdeki gibi hafifçe titreyen imgeler çok çabuk birbirine eklendiği için bize süreklilik duygusu mu verirler?") İnsanları başarıyla çizebilmek için onların gerçekliğine inanmak gerekir, oysa ben inanmıyordum.
Sayfa 229
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.