Erken dönem yazıları ve mektuplarının gösterdiği üzere genç Marx tutkulu bir Alman milliyetçisiydi; onun düşüncesi, bizatihi Alman milliyetçiliği gibi açıkça romantizmle yoğrulmuştu ve bu anlamda hem totaliter hem de ırkçıydı. Ancak Alman ırkçılığının temel dışavurumu antisemitizmdi -aslında bu ırkçılığın ilk biçimiydi- ve Marx Yahudiydi.