Gönderi

Türklerin. göç dalgaları, Anadolu ekonomisine ve genel olarak hayatına bir dinamizm getirdi. Bizans'ın köhnemiş ve ağır sömürüsünden kurtulmak isteyen Anadolu köylüsü, Türkleri kurtarıcı olarak karşıladı ve destekledi. Claude Cahen, Türklerin o zamana kadar işlenmeyen toprakları tarıma açarak Anadolu ekonomisinde önemli bir gelişmeye yol açtıklarını kanıtlarıyla gösterir. Yine Cahen, şehir hayatının 12. yüzyılda yeniden canlandığım anlatır. Hele 13. yüzyılda şehirlerin, Bizans yönetiminin son birkaç yüzyılında olduğundan çok üst düzeye ulaştıklarını saptar. Anadolu'ya gelen Türklerin feodalleşmesi yönündeki gelişme, 13. yüzyıldaki Moğol istilası ile bir süre için kesintiye uğradı. Yeni bir feodalleşme dalgasına daha sonra bilindiği üzere Osmanlı devleti önderlik etti. Osmanlı beyleri, feodal Selçuk geleneğini, ideolojisini ve kurumlarını özümlemiş olmasalardı, böyle bir gelişmeyi başaramazlardı. Bütün Selçuk ulemasının Osmanlı ucuna akması ve Osmanlı beylerinin etrafında toplanması dikkat çekicidir. Yüksek İslâmı temsil eden Selçuk uleması, ilkel bir aşiret beyi etrafında toplanamazdı. Osmanlı hanedanı, aşiret beyliğini daha çok Türkmen kitlesi üzerindeki etkisini kuvvetlendirmek için bir asalet unvanı olarak kullandı. Osmanoğulları, bütün kuzey uç bölgelerinin emiri olarak, daha Selçuklular zamanında Germiyanoğulları ile birlikte en önemli iki feodal sülaleden biri durumundaydılar. Böyle olduğu içindir ki, OsmanlIlar Anadolu’ya gelen yeni Türkmen göçebe dalgasını feodal ilişkiler içinde eritebilmişler ve feodalizm yönünde yeni bir sıçramaya önderlik edebilmişlerdir.
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.