Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Annesini kaybeden Mary, onun ölmeden önceki son isteğini yerine getirerek teyzesi ve eniştesinin evine yerleşmek için eniştesinin işlettiği Jamaika Hanı’na doğru yola çıkar. Ancak daha yoldayken Jamaika Hanı’nın adını andığında bile çevresindeki herkesin orası hakkında konuşmaktan kaçınmaya ve huzursuzlanmaya başladığını fark eder. Mary eve vardığında hayat dolu, neşeli biri olarak hatırladığı Patience teyzesinin artık perişan ve endişeli biri haline gelmesi, eniştesi Joss’un ise gizli kapaklı işler yürüten, gaddar bir adam olduğunu görmesiyle Jamaika Hanı’ndaki büyük gizemi aydınlatmak için tehlikeli bir yola girer. Bir kitabın gerilimli olmasının yalnızca iki şekilde olabileceğini düşünüyordum: Paranormal olayların yarattığı belirsizliklerle ya da sonraki adımları belli olmayan azılı bir seri katil kurgusuyla. Ancak Daphne Du Maurier bu iki şekle de ihtiyaç duymadan, gayet rastlanabilecek olaylar ve dozunda gizemle bu gerilimi mükemmel bir şekilde sağlıyor. Rebecca romanında da böyleydi. Jamaika Hanı’nda, kademe kademe artırılan bir heyecan var ve bu ilk sayfadan beri hakim olan karanlık atmosferle de birleşince elden bırakılmayacak bir kitaba dönüşmüş. Birkaç yıl önce bayılarak “Rebecca” kitabını okuduğum yazarın yine mükemmel bir iş çıkarmış olacağından daha kitabın konusunu okurken farkındaydım. Şaşırtmadı, yine inanılmazdı. Daphne Du Maurier en beğendiğim ve iyi ki kitaplarıyla tanışmışım dediğim kadın yazarlar arasına girdi. Keşke daha fazla eseri olsaydı. Jamaika Hanı’nı kesinlikle hepinize öneriyorum.
Jamaika Hanı
Jamaika HanıDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 202352 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.