Gönderi

Doğanın içinde büyümüş olduğum için şanslıydım. Orada, yıldırım çarpmalan bana ani ölümü ve hayatın geçiciliğini öğretti. Fare yavrulan, yeni yaşamlann, ölümü bir parça hafiflettiğini gösterdi. Topraktan “Yerli boncuklan,” fosiller çıkardığımda, insanların uzun ama çok uzun bir zamandır burada bulunduklarını anladım. Kafamın üstüne konan kral kelebekleri, gece takılanm olan ateşböcekleri ve bileziklerim olan zümrüt yeşili kurbağalar sayesinde, süslenmenin kutsal sanatını öğrendim. Bir anne kurt, ölümcül şekilde yaralanmış yavrularından birini öldürdü; bu bana, haşin bir şefkati ve ölümün nihayete ulaşmasına izin verme gereğini öğretti. Daldan düşen ve tekrar yukan tırmanmaya çalışan tüylü tırtıllar, bir amaca yönelik çalışmayı öğretti. Kolumu gıdıklayan yürüyüşleri, cildin nasıl canlanabileceğim öğretti.
Sayfa 17 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.