Gönderi

Akşemseddin Hazretleri
Vakti zamanında Akşemseddin hazret Hacı bayram veli hazretlerinin ününü duymuş ve onunla tanışmak için yollar kat ederek Hacı Bayram velinin yaşadığı yere varmış sonra bir de bakmış ki dükkanları tek tek dolaşıp akçe toplayan bir adam, içinden vay ahmak Şemsettin buralara kadar boşa gelmişsin benim veli bir zattır dediğim adam dükkan dükkan akçe topluyor. Kibir okları gönlüne ilişmişti aradığım bu değil diyerek Halep yoluna düştü orada alim bir zat bulup eteğine sarılmayı planlıyordu, böylece günler geceler gitti lakin aklında hep başına gelenler vardı dünya malından vaz geçmemiş bir derviş.. Halep'e bir konak mesafe kala bir gece vakti uyuduğunda rüyasında boynunda bir zincir halebe gitmeye çabaladığında sertçe geri çevriliyor arkasına bir de bakmak için yelteniyor ki zincir elinde Hacı bayramı veli hazretleri ve o anda kan ter içinde kalarak uyanıyor pişman ve perişan halde Ankara ya geldiğinde Hacı bayram veli hz ni görüyor ama o hiç oralı değil az sonra ağacın dibine sofra serilir ve herkes halka yapıp otururlar Akşemsettin de onları uzaktan seyr ediyor (ne çağıran var ne de kovan var) orada duruyor ağlıyor ama kimse oralı değil tabi sonra gözüne köpekler ve yemekleri ilişiyor diyor ki ben ancak bu yemeklere layığım gidiyor köpeklerin yanına tam eğilip yiyecek Dur diye bir ses duydu sesin sahibi Hacı Bayram hazretlerinden başkası değildi seslendi "Gel a köse, gönlümüze girdin" sonra alıp sofraya oturttu onu tebessümle bakarken kendi ekmeğinden bölüp verdi sonra dedi ki "Zincirle, zorla gelen misafir böyle ağırlanır"
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.