Gönderi

280 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Oscar Wilde diyince herkes "Mutlu Prens" isimli çocuk kitabını bilir yani ben öyle biliyordum ama sansasyonel özelliklere sahip "Dorian Gray'in Portresi" isimli kitabı da çok meşhurmuş ve biz de kitap kulübümüzün bu ayı için bu kitabı okuduk. Kitap eşcinsellik özelliklere sahip olduğu için sansürlü bir şekilde karşımıza çıkıyor Can Yayınları'nda. Sansürlü okuduğum için eşcinsel ögeler pek yok o kısımla ilgili yorum yapamayacağım. Kitapta Basil isimli bir ressamın Dorian Gray isimli aşırı yakışıklı, kusursuz bir adamın portresini yapması ve yakın dostu Lord Henry'nin Dorian ile tanışması üzerine başlıyor. Bu üçlü insandaki id, ego, süperego üçlüsünü temsil ediyor gibi geldi. Basil süperego,Henry id, Dorian ikisi arasında sıkışıp kalmış biri... Henry'nin etkisiyle hazzı, güzelliği, gençliği kutsallaştıran Dorian kendi portresini kıskanır ve dileyecek başka bir şey yokmuş gibi " Ben hep genç kalsam benim yerime portrem yaşlansa, bunun uğruna şeytana ruhumu bile satarım." der ve dileği gerçekleşir. Bundan sonra Dorian genç kalmakla birlikte ruhu satılık olduğu için hep kötü şeyler yapar, bu kötülüğün izleri de portresine yansır her geçen gün. Kitabı sevdim gibi de ama çok da yer etmedi bende. Anlamlandıramadığım duygular besliyorum bu kitaba.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201874,2bin okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.