"curnalcı!" öyle mi? Adnan buna gülerdi. İstanbul'da yalnız onun konağında Abdülhamit'e yüksek sesle sövülebilirdi. O halde şimdi Hidayet geldi diye Raif'e karşı Adnan neden küçülmüştü? Bunu kendisi de anlamıyordu: Adnan öyleydi.
Hidayet, kitabı bitirmiş, Adnan'ın dalgınlığına hay retle bakıyordu. Adnan bozuldu.