Orta Asya'daki krallar o güne kadar batıdaki Türki kuzenlerinin bölgede zaten yerleşik olduğu gerekçesiyle uzak tuttukları doğudaki Türki boylara müracaat etmişlerdi. Doğudaki Türkler bunun üzerine her yeri kontrolleri altına almışlardı.
721 'de Orta Asya'nın birçok bölgesinde ayaklanma başlamıştı. Arap idareciler doğudaki bölgelerden hızlıca çıkartılmışlardı. Bu esnada Pencikent'in idarecisi Divaştiç Araplarla yaptığı barış anlaşmasını feshetmiş ve doğudan gelen Türklerin yardımıyla Arapları toprakların dan atmıştı.
Arap karşıtı direnişin yeni merkezi bu sefer doğudan gelen Türk lerin 730'da yeniden ele geçirdikleri Semerkant olmuştu. Araplar yüz elli sene boyunca kontrol etmeye uğraştıkları kenti geri almak için ye niden mücadeleye girişmişler ama Türk ve Soğd güçler tarafından püs kürtülmüşlerdi.
Bölge sonunda 730'larda sakinleştiğinde Araplar Merv ve Horasan'ın bazı bölgeleri dışında Kuteybe'nin ölümünden sonra ele geçirebildikleri çok az sayıdaki merkezde güvenlik kontrolü uygulayabiliyorlardı. Dahası Orta Asya, Afganistan ve hatta Horasan'daki varlıkları her an tehdit altındaydı.
Tarafsız bir gözle bakıldığında Arapların üç çeyrek asır süren mücadelesinin neticesiz kaldığı sonucuna varılabilir. İç savaş esnasında Araplar farkında olmadan Orta Asya halkı arasında Arap karşıtlığının yayılmasına sebebiyet vermişlerdi. Bu durumun gelecek kuşak için ağır sonuçları olacaktı.