Gönderi

Bir parçasını teşkil ettiğim ve bazen kendisi de başka birçok grubun parçasını oluşturan o küçük grubun aklına, Arjantinliler ve bireyler olarak İspanya Savaşı'nın bizi de doğrudan ilgilendirdiği hiçbir zaman gelmedi; Arjantin tarafsız bir ülke olsa da, İkinci Dünya Savaşı'nın bizi de ilgilendirdiği hiçbir zaman aklımıza gelmedi. Aynı zamanda bir insan olan bir yazarın misyonunun sadece yorumun ya da savaşan taraflardan birine yönelik salt sempatinin çok daha ötesine geçmesi gerektiğini asla fark edemedik. Kendime ve ait olduğum toplumsal sınıftaki herkese yöneltmeye muktedir olduğum çok gaddarca bir özeleştiri içeren bu yaklaşım o dönemdeki ilk edebi üretimimi büyük ölçüde belirledi: Avrupalı ya da Arjantinli bir yazarın kayda değer bir romanının ya da bir öykü kitabının çıkışının bizim için büyük önem taşıdığı bir dünyada, mümkün olan en yüksek edebi seviyeye ulaşmaya çalışmak için elimizdeki her şeyi, tüm kaynaklarımızı ve tüm bilgimizi vermemiz gereken bir dünyada yaşıyorduk. Estetik bir sorunsaldı, estetik bir çözümdü; biz edebi etkinliğe edebiyatın kendisinden ötürü, ürünlerinden ötürü değer veriyorduk, yoksa yazar olsun olmasın, bir insanın içinde hareket ettiği geniş bağlamı -Ortega y Gasset olsa “koşullar” derdi- oluşturan birçok unsurdan biri olduğu için değil
Sayfa 12
·
161 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.