Gönderi

En zalim işkence çocuklara tatbik edildi. Bu masumlar annelerinden, babalarından ayrıldıktan sonra karanlık bir yere doldurularak günlerce ne bir lokma ekmek, ne de bir yudum su verildi. O masumlar açlıktan kuşlar gibi bağırdıkça feri sönen gözlerinin önüne geçerek su içer ve yemek yerlerdi. Bu ölüm sahnesi o derece feci olmuş ki o yavrular ıztırabın şiddetinden tırnaklarını birbirinin göğsüne ve boğazına bastırarak dünyalarına veda ettiler. Günlerce devam eden bu hazin vaka o zalim heriflerin zerre kadar merhametini celbetmedi. 'Bari bizi öldürünüz. 'diye bağırdıkça 'Kurşuna yazık!" derlermiş. Bu zavallıların iskeletleri hâlâ bir yığın hâlinde duruyormuş. Biz bunu kendilerinin lisanından naklediyoruz. Eğer bir tek İslâm kurtulsaydı, kim bilir ne gibi işkenceler yapıldığını daha vâzıh öğrenecektik. 'Artık Haçın yok' diye ızhâr-ı mâtem eden Ermeniler biraz utanarak, biraz haya ederek acaba oradaki insanlar ne oldu diye olmayan vicdanlarına sorsalar...
Sayfa 55 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları II; Haçın’ın Kurtuluşu, Haçın’ın Sükûtunun Adana Ermenileri Arasındaki TesirleriKitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.