Gönderi

Sonra kötü cisimlerin var edilmesi, övgüye değer bir akıbet ile ilişkili oldukları için bir hikmettir. Aynı durum kötü fiiller için de geçerlidir. Kaldı ki biz kayıtsız şartsız bir şekilde “Allah küfrü yaratmıştır” demeyiz, aksine “O küfrü kötü, bâtıl, şer ve fasit bir şey olarak yaratmıştır” deriz. Küfrün bu sıfatlara sahip olması hikmetin gereğidir. Onu hikmet gereği sahip olması gereken özelliklerde var eden yaratıcı, hikmet sahibidir. Asıl hikmet sahibi olmayan, onu İyani küfrü| iyi ve doğru bir şey olarak elde etmeye çalışan kimsedir, nitekim kâfirin davranışı böyledir. Çünkü hikmet, küfrün bu niteliklerin zıddı olmasını gerektirir. Dolayısıyla Allah küfrü bu kötü özelliklere sahip bir şey olarak yaratmakla hikmetli iken kâfir onu iyi özelliklere sahip bir şey olarak elde etmeye çalışması nedeniyle sefihtir. Onu sahip olduğu kötülük ve bâtıllık özellikleri ile neyse o olarak bilen kimse onu gerçekten bilmiş olur, buna karşılık onu kâfirin amaçladığı özelliklere sahip bir şey olarak bilen kimse ise onun hakkında cahillik etmiş olur. Hikmet ve sefeh ile ilgili durum da böyledir.
Sayfa 403 - NesefiKitabı okudu
·
136 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.