Gönderi

23 Nisan 1920'de Hacıbayram Camii'nde cuma namazı kılındıktan sonra, camiin avlusunda büyük bir kalabalık toplanmıştı: En önde, yeşil örtülü bir rahlenin üstüne konulmuş olan, Kur'an-ı Kerim'i ve "Lihye-i saadeti başının üstünde taşıyan bir kişi vardı. Törene katılmış olanların geçeceği yolun iki tarafına halk ve asker sıralanmış bulunuyordu. Yavaş yavaş yürüyen ve her tip insandan meydana gelmiş olan bu alay, tekbir getire getire meclisin toplanacağı binanın önüne geldi ve durdu. Burada bir dua okunduktan ve kurbanlar kesildikten sonra milletvekilleri binaya girdiler. Meclis, saat 14.45'te en yaşlı milletvekili olan Sinop Milletvekili Şerif Bey'in bir söyleviyle açıldı. "Hüzzár-i kiram" diye başlayan bu söylevinde Şerif Bey, İstanbul'un, geçici olarak yabancılar tarafından işgal edildiğini ve bu suretle "Hilafet makamının ve hükümet merkezinin" istiklalini kaybettiğini, bu hâle boyun eğmenin ise "Ecnebi esaretini kabul" etmek demek olduğunu, hâlbuki öteden beri özgür olarak yaşamış olan Türk milletinin yine de aynı surette yaşamak istediğini, esir olmayı şiddetle reddettiğini ve bundan dolayı bu meclisi topladığını söyledikten sonra, "Milletimizin dâhilî ve haricî istiklal-i tam dâhilinde mukadderatını bizzat deruhde ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ederek Büyük Millet Meclisini" açıyorum demişt. Ertesi gün yani 24 Nisan'da bu meclis huzurunda Mustafa Kemal Paşa, geniş bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında Mondros Mütarekesi'nden 23 Nisan 1920 tarihine kadar geçen zaman içindeki olayları özetleyen Mustafa Kemal Paşa, aynı gün bu mecliste başkan seçildi.
Sayfa 84
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.