Gönderi

“Bunu sen al." Aşağı uzanarak çukurun köşesine yakın bir yerde duran tacı aldı. Zümrüt ve inci kakmalı, zarif el işçiliğiyle yapılmış altın telkâriden bir taçtı. "Sen kral olacaktın." Gild kahkaha atsa da her zamanki neşesinden eser yoktu. "Onu istemiyorum. Onu hak edecek hiçbir şey yapmadım." Sonra bir anda değişti. Bir gölge. Bir gerginlik. Omuzlarının gerilmesinden ve çenesini kaldırmasından anlaşılıyordu. "Ama onu hak etmek istiyorum." Çukuru tekrar gözden geçirirken gözlerinde alışılmadık bir parıltı belirdi. Ailesi, sarayı. Hâlâ koridorlarında dolanan, Erlking'in hizmetinde hapsolmuş bir sürü kişi.
Sayfa 138Kitabı okudu
·
51 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.