yalnızlığın karalama defteri yaptığı ömrüm
soluk başı sancı döker düşlerime
hangi iklim, hangi surat sevinç soyunur şimdi
koşuyorum sıcak anıların, düşlerin mahzenine
yitikliğin matemini ikram ediyorlar avuç avuç bana
ağlıyorum, annesini kaybeden bir çocuk gibi
bugün için yarınları hiç eden günahkar gibi
pişmanlığın tadılmadık türünü bırakmadım
lakin
çıkamıyorum
kalbimin taziye evine ruhum çivilenmiş.
çıkamıyorum.