Gönderi

Halide Edip, kaburgası kırık Mustafa Kemal'i şöyle anlatacaktı: "Bir zabit beni karargaha götürdü. Köy yolları karanlık ve çamur içindeydi. Geceyarısıydı. Muhafızlar kapıdaydı. Tek gaz lambası yanan bir Anadolu odasıydı, girdim. Mustafa Kemal Paşa koltuktan güçlükle kalkmaya çalıştı. Kaburga kemikleri ağrılar içindeydi. Safa geldiniz hanımefendi dedi. O mütevazi odada, bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararı temsil ediyordu... Ne saray, ne şöhret, ne herhangi bir kudret, onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamazdı. Paşa'ya doğru kalbimde mutlak bir hürmetle yürüdüm, elini öptüm."
Sayfa 356Kitabı okudu
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.