Gönderi

Bu, kendimin de kestiremediğim, akla sığmayan, normal hayatta mevcut olmadığı halde yüzde yüz olabilecek, hatta belki şu anda bile aklın sıraladığı bütün delillere rağmen alay olsun diye, karşıma kaçınılmaz, korkunç, iğrenç, şiddet dolu bir cisim halinde dikilecek şeyi düşünüyor; acı, azap verici bir korku hissediyordum. Bu korku, genellikle, aklın söylediklerini dinlemez; gittikçe artardı. Ondan sonra akıl daha keskin bir açıklıkla işlemeye başlardı. Bununla birlikte hislere karşı koymaktan acizdi. Bu halden doğan aklın faydasızlığı bir ikileşme doğurur; acı bir bekleyiş korkumu arttırırdı. Ölülerden korkan insanların duydukları sıkıntı böyle olmalıdır sanırım; fakat benimkinde tehlikenin ne olduğunun meçhul kalması bu azabı daha şiddetlendirirdi.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.