Gönderi

Sonunda babam Nihat Bey'i mahkemeye veriyor, kazanıyor, davayı. Nihat Bey, borç senedine göre kırk sekiz altın borçludur babama. Ama mahkeme Nihat Bey'in kırk sekiz kağıt lira ödemesine karar vermiştir. Babam bitürlü anlamıyor bunu... - Ama ben ona, kırk sekiz yane altın lira vermiştim... diyor. Ona diyorlar ki: - Sen o altınları eski idare zamanında vermişsin, saltanat zamanında. Şimdi cumhuriyet kuruldu. Altın liraların yerini, kağıt liralar aldı. Alacağın olan kırk sekiz altının yerine sana kırk sekiz kağıt lira verecek... - Ama ben o kırk sekiz kağıt lirayla, dört tane bile altın alamam ki... Ben ona altın vermiştim. İşte senette de altın olarak yazılı... - Değişti, değişti... Rejim değişti. O zaman altın lira vardı, şimdi yok. Şimdi altın liraların yerini kağıt liralar aldı... Şimdi Cumhuriyet, inkılap oldu... Babam hiçbir zaman bu değişikliği anlayamayacak. Anlayamadığı için de Cumhuriyete, Mustafa Kemal'e hele "İnkılap" kelimesine düşman olacak. Sultan Abdülhamit Efendimiz'e dualar edip her adını andıkça "Nur içinde yatsın!", "mekanı cennet olsun!" diyecek.
Sayfa 170Kitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.