Gönderi

Erdemlerin geliştirilmesinin içsel huzura ve esenliğe yol açtığı ve böylece hayatın güzel kılındığı fikri kolayca kabul edilebilir. Bu sayede Allah’ın sonsuz niteliklerini çok daha iyi algılayabildiğimiz fikri de mantıklı görünüyor. Fakat bu anlayışın bariz bir açığı yok mu? Bu ilahi plan aşırı verimsiz olmakla suçlanamaz mı? Allah neden bizi en başta bu erdemlerle yaratmadı? Neden merhamet, doğruluk, şefkat, nezaket ve diğerlerini içimizde programlamadı ve varlığımızın dünyevi safhasını es geçmedi? Böylece meleklerin sorusundan bir adım öteye geçemediğimizi görüyoruz: Allah insanı neden olduğundan daha iyi ya da melekler gibi bir varlık olarak yaratmadı? Bunun cevabını çok uzaklarda aramamıza gerek yok; tek yapmamız gereken kendimize bakmak. Bahsedilen erdemlere dair hiçbir şey bilmesek de, programlanmış olsalardı asla yüksek seviyelerde var olamayacaklarını biliyoruz. Programlanan erdem, gerçek erdem olarak değil, daha alçak bir şey olarak görülür. Bir bilgisayarı her zaman doğruyu söyleyecek şekilde programlayabiliriz, ama bu bilgisayarı dürüst bir bilgisayar olarak tanımlamayız. Hastalara yardımcı olmasına rağmen bir stetoskobun merhametli olduğunu düşünmeyiz. Kur’an’da melekler özgür iradeye sahip olmayan varlıklardır; fakat insanlar meleklerden çok daha üstün bir konuma yükselebilecekleri gibi onlardan aşağı bir konuma da düşebilirler.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.