Gönderi

P. R.- Aslında benim sorum, yaşanmış deneyimin de laboratuvar deneyi anlamında deneyimle aynı biçimde modellenip modellenemeyeceği. Dünyadaki yerim, kendim, bedenim ve diğer bedenler vb. hakkındaki kavrayışım, hasara uğramadan modellenmeye yatkın mı? Epistemolojik hasara demek istiyorum, yani anlam yitimine uğramadan... Modelleme sizin alanınızda gerçekten yapıcı bir yöntem, aynı zamanda yine çok kurmaca bir alan olan deneysel psikoloji alanında da. Fakat benim problemim, bırakın nörolojiyi psikolojinin bile yaşanmış deneyim ve onun inanılmaz zenginliğiyle ilişkisinde ikircimli bir konumda olup olmadığı. Sinir bilimlerinin ahlakla (maneviyatla) ilişkisini ele aldığımız zaman, insanı ahlaklılığa yönelten "biyolojik" öneğilimleri de konu edineceğiz. Fakat bu yaşanan biyoloji ille de sizin kastettiğiniz biyoloji olacak diye bir şey yoktur, ayrıca tümel deneyime dahil olan manevi boyut da unutulmamalıdır. Modelleme, bilimsel bilgi düzeyinde sadece ve salt yapıcı olduğu halde, ruhsal olanın anlaşılması düzeyinde yoksullaştırıcı olmayacak mıdır?
Sayfa 76 - MetisKitabı okudu
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.