Gönderi

Lider nihai amaçlarını kendisine saklıyordu. Mustafa Kemal, 1927’de monarşinin ulusal iradenin en büyük düşmanı olacağını daha o zamanlar görmüş olduğunu söyledi. Fakat sonucu ya da başka bir deyişle cumhuriyet yönetiminin kaçınılmazlığını önceden açıklamak, bu fikri kendi geleneklerine, zihinsel yeteneklerine ve düşünce biçimlerine aykırı bulacak insanları korkutacaktı. Bağımsızlık mücadelesi süresince bütünlüğü koruyabilmek için Mustafa Kemal, ‘milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiği büyük gelişme kabiliyetini bir milli sır gibi’ saklamak zorunda kalacaktı. Eski vali Mazhar Müfit (Kansu) ise anılarında, Erzurum’da tanıştığı Mustafa Kemal’in gizli tasarılarını kendisiyle paylaşmasına izin verdiğini açıklayacaktı. Anlattığına göre, 7/8 Temmuz gecesi yaptıkları uzun bir görüşme sırasında Mustafa Kemal, cumhuriyetin ilanı, hanedana ‘uygun bir muamele’, kadınların İslami giyim biçiminin kaldırılması; erkeklerin fes giymesinin yasaklanması ve Latin alfabesinin tanıtılması olarak özetlenebilecek, uzun vadeli beş tasarısını Mazhar Müfit’in not almasına izin vermişti. Mustafa Kemal’in bu tasarıları benimsediği kuşkusuzdur, ama herhalde Mazhar Müfit’in anlattığı kadar ayrıntılı açıklamamıştır. O tarihte Erzurum’da bulunan İngiliz denetim subayı Yarbay Rawlinson, rüzgârın hangi yöne doğru esmekte olduğunu fark edip, Türk milliyetçilerinin ‘gelecekte büyük bir İslam Cumhuriyeti’ kurma olasılığı bulunduğunu Londra’ya bildirmişti. Rawlinson, 1923 yılında Mustafa Kemal ün kazandıktan sonra yayınladığı yazıda, birkaç yıl önce tanıştığı komutanın çarpıcı kişiliğini, güçlü karakterini, vatanseverliğini, yeteneklerini ve bilgisinin genişliğini övecekti. Bu övgüler belki biraz sonradan Asyalıdan çok Avrupalıya benzeyen, sarı saçlı, mavi gözlü... görünüm olarak Türk’ten çok Tötonları andıran bu büyük Türk’ten etkilendiği açıkça belliydi.
Sayfa 284Kitabı okudu
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.