Gönderi

Ebû Yezîd ile bir yıl otursan sen ağzını açıp ona bir şey sormadıkça o asla konuşmazdı." Yani o ne ilmini satmaya çalışır, ne kendini belli etmeye çalışır, ne de gereksiz konuşmalara fırsat verirdi. Öyle bir Efendimiz'i severdi ki bakanlar onda Efendimiz'i hatırlar, Allah'ı (cc) hatırlar, imanı ve ihsanı hatırlardı. Bundan dolayıdır ki bazen o çağın insanları dünya meşgalesine dalıp Allah'ı, Resûlü'nü, imanı, kitabı unuttuklarında birbirlerine diyorlardı ki: "Gelin, Ebû Yezîd'in evine gidelim, ona bakıp biraz imanlarımızı kavileştirelim." İşte Ebû Yezid, Efendimiz (sas) ile aynı zamanı ve aynı mekânı paylaşmamasına rağmen, O'nu hakkıyla sevip sevgisinin gereklerini yerine getirdiği için bir sahabe tarafından böyle bir müjdenin sahibi olmuştu. Demek ki biz de Efendimiz'i hakkıyla sevsek ve o sevginin ispatı olacak amelleri ortaya koysak aynı müjdeyi kazanmamız imkân dâhilindedir.
·
41 views
Hezârfen okurunun profil resmi
Ey Ebû Yezîd! Allah Resûlú (sas) seni görmedi ama eğer görseydi seni çok severdi."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.