Gönderi

Bizim toplumumuzdaki dejenere din
Ancak belli bir felsefi seviyeye göre yorumlanıp temellendirilmiş bir dinin, o haliyle ilkel ve dinsiz topluma intikali halinde, din o toplumda felsefeden önce var olmayı başarırken, bir felsefi gelenek dahi başlatabilir. Bu durumda din felsefeye tekaddüm etmiş olur. Ancak burhani bir felsefeyle temellendirilmiş din, aynı felsefi seviyeye sahip bulunmayan bir toplumca benimsenebilir ve o toplum dini önermelerdeki misali hakikatleri hakikatin kendisinden ayırt edemeyecek kadar te'vil mantığından uzak olduğu için ortaya felsefi bir başarı koyamayabilir. Böyle bir topluma dinlerinin daha önce dayandığı felsefe girdiğinde, o felsefe mille ile kaçınılmaz tartışmaya girecektir. Felsefeciler hakikatin misallerinin saf hakikat olarak sunulmasından ötürü din bilginlerine cephe alırken, din bilginleri de hakikatin saf şekli addettikleri tasavvurların misali olduğu iddiasına karşı çıkarlar. Böyle bir toplumda filozof bir yandan dine karşı olmadığını belirtmeli, öbür yandan dinin hakikate ilişkin bazı ifadelerini te'vil edip toplumu aydınlatmaya çalışmalıdır.
Sayfa 184Kitabı okudu
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.