Gönderi

"Bizi kuşatan yaşam," der Musil, "düzenleyici kavramlardan yoksun. Geçmişin olguları, tek tek bilimlerin olguları, yaşamın olguları bizi düzensizce örtmekte... Bu durum da doğal olarak bugüne kadar hiç işitilmedik bir kılı kırk yarma tutkusundan yansıyor. Çağımız, bireycilik ve topluluk duygusu, aristokrasi ve sosyalizm, pasifizm ve materyalizm, kültüre hayranlık ve uygarlık düşkünlüğü, ulusçuluk ve evrensellik, din ve doğa bilimleri, sezgicilik ve akılcılık ve daha sayısız birçokları gibi karşıtlıkları, yan yana ve hiçbir dengeye oturtulmamış olarak barındırmakta... Bu, bir Babil tımarhanesinden farksız; bin pencereden bin ayrı ses, düşünce ve müzik gezgincinin üstüne yağmakta; böyle bir konumda bireyin anarşist motiflerin volta attığı bir alana dönüştüğü ve ahlâkın da ruhla birlikte çöküp gittiği açıktır..." Musil
Sayfa 34 - YKYKitabı okudu
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.