Gönderi

Hiç kuşkusuz Deniz istese üniversiteyi uslu akıllı bitirirdi. Evet "efendimcilik " ve "çıkarcılık" politikasını meslek edinerek bozuk düzenin en yağlı ballı yerlerine tırmanabilirdi. Yetenekleri üstündü.Çalışkandı. Üniversitenin mezunlar kapısından çıktığı saat, mutlu azınlığa katılmak için önünde bir engel kalmıyordu. Yoksul köylülerin, mazlum emekçilerin, fakir insanların az gelişmiş Türkiye 'sinde Deniz ve arkadaşları bir yağlı kemik kapmak isteseler, elbette muratlarına ererlerdi. Ülkücülük yoluna baş koydular. Ve inançları uğruna ölümü göze aldılar. Yalnız kendilerine değil, belki de çok şeye zararları dokundu. Çıkmaz yolları zorlamakla kendilerine yazık ettiler, gerici ve tutucu siyasi iktidara, devrimciler aleyhine büyük propaganda fırsatı yarattılar. Deniz ve arkadaştan suç işlemişlerdir. Ve bunun cezasını göze almışlardır. Ne var ki, asıl suç onlarda değil, onları bu yollara iten namussuzlar koalisyonundadır. Üniversiteli gençlerin devrimci dinamizmini, Türkiye'nin yükselişi için itici güç olarak değerlendiremeyen her siyasi iktidar, suçlu olacaktır. Öyle bir düzen kuralım ki, çağdaş uygarlığa hasret Türkiye'nin devrimci gençleri, bu düzenin en taze itici gücü olsun.Bu düzeni kuramayan yaşlılar, menfaat şebekelerinin siyaset sahnesindeki kuklaları olmaya devam ettikçe, gerçek suçlu olmaktan kurtulamayacaklardır.
·
80 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.