Gönderi

Her şey zıddı ile bilinir sözüne pek katılmıyorum, biraz izahta kolaya kaçmak olarak görünüyor bana. Yani iyiyi, güzeli seçmek ve yaşamak için bunların zıtlarına ihtiyaç olduğunu söylemek bence doğru değil, iyi kötü olmadan da değer görür, kötülüğü görmeden de insan zihni iyiyi fark edebilir, mantığı mantıksızlık üzerinden üretmeyiz, akıl tam da bu işe yarar. Duygular olguları anlamlandırdığında bir şeyi zıddı ile bilmeyi öne çıkarmış olmalı, oysa akıl için böyle bir kıyasa ihtiyaç yoktur. İyi vardır ve iyinin eksik olduğu yer kötüdür. Karanlık aydınlığın tersi değil ışıkça eksik olan yerdir, bu bakış karanlığı aydınlığın zıddı yapmaz.
·
550 views
Esma Ö. okurunun profil resmi
Aslında teorik olarak dediklerinize katılıyorum. Ama pratikte de böyle midir? Durum şu ki insanlar zıttını gördükleri halde iyiyi seçme, iyiyi savunma eyleminden fazlasıyla uzaklar.( İyi savunulmaya ihtiyaç duyar mı? orası tartışılır.) Aktif ya da pasif fark etmez herhangi bir direniş göstermekten de acizler. "Duygular olguları anlamlandırdığında bir şeyi zıddı ile bilmeyi öne çıkarmış olabilirler"çıkış noktası bu olmuş olabilir katılıyorum ama şu an bunun da bir önemi yok. Öyle olsa idi içinde en temel beş altı duyguyu barındıran bir insanın duyguları doğrultusunda hareket etmesi gerekir ve hissettiği duygunun zıddına yönelik şükran duyması gerekirdi. Ama görüyorsunuz ya her yer de sessizlik hakim, akıl deseniz zaten yok!
I☽oğa okurunun profil resmi
Esma Ö.
Esma Ö.
Son yazdığınız her şeye katılıyorum, duygunun zıddına yönelik şükran duyması ve bunu yapmayıp her yerde sessizliğin hakim olması. İnsan bazen düşündüğünü de sanıyor Esma hocam, fakat düşünmüyorlar. Çoğu kişi düşünmeden yaşar ama aklında kırk tilki dolaşır, ve buna engel olamaz, bunu düşünme sayar Oysa düşünme bu kırk tilki ile bir ordu kurup kurtların inini fethetmek için plan yapmak demektir.
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.