Gönderi

Aslında, hıristiyanlık, tek yönlüdür, tek boyutludur. Sözde hep ruhaniyeti hedef almıştır. Fakat, ifrata gittiği için, tersine, halklar, maddeci olmuştur ve maddede ilerlemişler, maneviyatı kaybetmişlerdir. Doğuda, Hintliler de, yine sözde maneviyatı ilerleteyim derken maddî hayatı kaybetmişlerdir tersine. Yani onlar denge kuramamışlardır. İfrat ve tefrit olayı söz konusudur. Biz de ise, islâmdaysa, ikili bir sistem çalışmaktadır. Ruh ve madde dengesi. Ruh, birinci değerdir, Madde ondan kopmaz. Bir değer olarak, ikinci değerdir madde. Bu ikisinin arasında denge olduğu sürece, islâm medeniyeti yükselmiş, parlamış, fakat birinden biri dengede aleyhe dönmüşse, yani diyelim ki, maddi imkânlar veya maddî gelişme ihmal edilmişse, maneviyatta da düşüş olmuştur. Çünkü: biri öbürünün dayanağıdır. Biri için yapılacak masraflar öbürüne güvenilerek yapılır. Maneviyatımızın korunması için, dağ başlarında, diyelim, tekke ve zâviyelerde yaşayan insanın, orada yaşayabilmesi için mutlaka ekonomik bir zenginlik gereklidir.
Sayfa 117Kitabı okudu
·
159 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.