Jeb, “Bize hâlâ inanmıyorsun tatlım.” dedi. “Evet, çünkü ben kafayı yemedim.” Sesim hafif boğulur gibi çıkmıştı.
Jeb, kolumun ön tarafını görebilmem için gömleğimin kolunu kıvırdı. Hiçbir yara izi yoktu. Kolumun hiçbir yerinde… Kolum tamamen pürüzsüzdü, iz falan yoktu. Parmaklarımı oynatmaya çalıştım. Oynuyordu.