“Keşke yokluk çalışmalarla hissedilmeyecek bir şey olsa. Varlık nasıl göz önünde duruyorsa, yoklukta kalbinin içimde duruyor. Bazı kalpler yok olanın varlığını da yaşattıkları için içlerinde daha fazla atmak zorunda kalıyor. İnsanoğlu da ona çarpıntı diyor. Onu göremesende onu hatırlatan bir şeylere baktığında daha çok kıpırdamaya başlıyor kalp. Seni işte bu kalpte hala o kadar çok seviyorum ki, seni sevmek için sana daha çok kızmam gerekiyor. Sevmek daha çok acıtıyor. Kızmak daha kolay geliyor.”