Gönderi

Bütün insanlar gibi onlar da her gün saçlarını diken diken eden bir düzine haber okuyor ve dinliyorlardı, bu haberlerden ötürü heyecanlanmaya, hatta onlara müdahale etmeye hazırdılar, ama iş bu noktaya kadar varamıyordu, zira birkaç saniye sonra bunların çekiciliği, yeni gelenler yüzünden bilinçlerden kovuluyordu; ötekiler gibi bu insanlar da çevrelerinde oluşmuş yumağın içinde şu veya bu şekilde meydana gelen cinayetlerle, saldırılarla, tutkularla, fedakarlıklarla, büyüklükle kuşatılmış olduklarını hissediyorlardı, ama bu maceralara ulaşamıyorlardı, çünkü bir büroda veya başkaca bir mesleki kurumda tutukluydular; akşamları serbest bırakıldılarında ise ne yapacaklarını bilmedikleri gerilimleri, eğlendirmeyen eğlencelerin içinde patlıyordu. Bu insanlarda artık kredi ve hile yeteneği kalmamıştı. Gülümsemeleri, iç çekişleri, düşünceleri neye yönelikti? Niçin düşünmüşlerdi ve gülümsemişlerdi? Bunları artık bilmiyorlardı. Fikirleri, rastlantılardı, eğilimleri çoktandır vardı, bir biçimde her şey, insanın içine koştuğu bir şema gibi havada asılıydı, ve birlik ve bütünlüklerine ait herhangi biryasa bulunmadığından, hiçbir şeyi bütün kalpleriyle yapamıyorlardı. Böylece, kültürlü insan,, herhangi bir borcun gittikçe kabardığını, bunu asla tasfiye edemeyeceğini hisseden insandı, kaçınılmaz iflası gören veya, başka herkes gibi içinde yaşamaktan memnun olmasına rağmen, içinde yaşamaya mahkum olduğu zaman suçlayan veya kaybedecek hiçbir şeyi bulunmayan birinin cesaretiyle bir değişiklik vaat eden her düşüncenin üstüne saldıran adamdı.
Sayfa 247
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.