Gönderi

Gök-Türklerde yer-su'ların kutsal sayılması, Hunlarda güneşe, aya vb. tazim edilmesi, «semavî» mahiyetteki tek tanrılık inancını gölgelendirmez. Dinler tarihinde tesbit edilmiştir ki, hiçbir din yalnız bir çeşit «itikat» ve «amel» den ibaret olmamış, hiçbir devirde bir Tanrı tek başına kalmamış ve her Tanrı daima «kutsal» sayılan ikinci derecede, yan varlık inançları ile çevrili bulunmuştur. Tarihin en «yüksek» dinlerinde bile durum böyledir: Hristiyanlıkta bir yerine üç olan Tanrı kişiliği (Trinite)' nden başka, Meryem Ana, melekler, azizler ve ölü ruhları «kutsal»dırlar. İslâmiyette İhlâs Sûresi'nde «Allah'ın birliği ve vasıfları din felsefesi ve edebiyatında görülmemiş bir îcaz ile belirtilmiş» olduğu hâlde, «Amentü bi'llâhi» de meleklere Tanrı resullerine (peygamberler), kutsal kitaplara îman edilmektedir.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.