Woolf, kadınların yazabilmeleri için maddi bağımsızlık ve kendilerine ait bir odaya ihtiyaçları olduğunu savunur. Eserde, tarihteki kadın yazarların karşılaştığı zorluklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinlemesine ele alınır. Shakespeare'in hayali kız kardeşi üzerinden yetenekli bir kadının karşılaştığı engelleri anlatan Woolf, kadınların yaratıcı potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için toplumsal yapının değişmesi gerektiğini vurgular. Zengin dili ve akıcı anlatımıyla "Kendine Ait Bir Oda", feminist edebiyatın temel taşlarından biridir ve günümüzde de ilham verici bir eserdir.