Gönderi

1950-2020 yılları arasında Türkiye'de artan nüfus, yanlış mühendislik ve inşaat uygulamaları, arazi kullanımındaki değişiminin zarar görebilirlik seviyesini arttırması, orman alanlarının tahribi ve bu alanların yerleşime açılması, insanların ekonomik açıdan daha uygun ve kolay yerleşilebilir sahaları tercih etmesi, özellikle taşkın yatakları ve akarsu vadileri gibi alanların seçilmesi sebebiyle meydana gelen taşkınların yıkıcı etkisi ve tahrip gücü daha yüksek olmuştur. Zarar görebilirlik seviyesinin artması, taşkın tehlike ve risk durumunu daha da kritik seviyeye taşıyarak ekonomik ve sosyal, aynı zamanda can kayıplarının oluşmasını kaçınılmaz kılmıştır. Belirtilen yıllar arasında Türkiye'de ölüm ve yaralanmaların çok yüksek olduğu taşkınlar meydana gelmiştir. Bu taşkınlar tek bir bölge ile sınırlı kalmayıp, ülke genelinde birçok ilde yaşanmıştır.
Sayfa 103 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.