Gönderi

Kuşkusuz insan, kendisine yaşamın ve ölümün ne olduğunu bir defa bile sormadan yaşayabilir ve hatta ölebilir, ama yaprakların rüzgarda titreyişini, ırmakların çayırların arasında kıvrılarak akışını, yaşamların acılara teslim oluşunu, girdaplara sürüklenişini, insanların yaşama gayretini, iyilik yapmalarını, kötülük yapmalarını, denizin dalgalara, gökyüzünün ışıklara gark oluşunu merakla izleyen ve kendisine 'Bu yapraklar neden var? Su neden akıyor? Neden taşkın sular gibi insafsızca akıyor yaşam ve neden yok oluyor ölümün hutsuz denizlerinde? Neden yürüyor insanlar, neden çalışıyorlar karıncalar gibi? Neden çıkıyor fırtınalar? Gökyüzü neden bu kadar temiz ve yeryüzü neden bu kadar kirli?' diye soran insanı bekleyen, çıkışı olmayan karanlıklardır.
Sayfa 82 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.