Gönderi

Sence cehâlet tarif edilmeden bilgi tarif edilebilir mi? Önce ihtiyaç, sonra eksikliği fark etme ve sonra giderme şeklinde ilerlemez mi süreç? "Ne bilebilirim? ile ne umabilirim?" sorularının arasında yer alan ütopik bir bilinç değil, "ne yapabilirim" sorusunun dolaylarında ilerleyecek bir mesele gibi bir şey bir nevi bilinçötesi. Her şey bilinir veya bilinmezden ziyade bilginin gücü ve insana iyi olan katkısı açısından bakılması lazım.Tamamen o an eyleme geçiş bilme isteği diyelim. Cehaletin varlığını bir neden veya cehalet nedir sorusunu salt bir şeye dayandırmak bize bu sorunun cevabını vermeyecektir kanımca. Belli başlı kişi, olay ve nedenler silsilesinin sebebini oluşturan asıl meseleye yani "cehalete" nedir sorusunu sormak bana çelişkili ve cevapsız bir şeymiş gibi geliyor. En yakın cevap olarak da bana Sokrates'in bu konu hakkındaki argümanları olabilir. Ahlaksızlık bilgiyi istememeye yani itmeye sebebiyet verebilir. Bunu Kant da Spinoza da yorumlamış ve bunun üzerine argümanlar sunmuştur. Kendin için salt olan iyiyi yani bilgiyi istememe durumu, seni ahlaksız ve dolayısıyla cehalete iter. Bilgiyi istemek seni iyiye götürüyorsa ahlâki şeylere de yakınsındır, cehaletten uzak. Şöyle bir soru gelebilir bunların ardından, bilgiyi istemek ve bilgiye sahip olmak yani bunun yanında bunu yaparken cehaletten uzak duruyor olmak seni iyi yapar mı veya ahlâklı yapar mı? Evet yapar. Salt kendin için iyiyi istiyor olmak ve bilme isteğine sahip oluyor olmak cehalette olmayan şeylerdir diye düşünüyorum. Kısacası bilgiyi istememek, itmektir cehalet.
·
254 views
Ali Dmlyc okurunun profil resmi
Eğitim fak. Etik ve ahlâk dersinden ahlâkta cehalet ve bilgi istemi. Akademisyen ile ahlâk üzerine hasbihal.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.